2 Nisan 2013 Salı

SADECE BANA YAZ


Klişe tanışmalarla başlayan aşkları sevemedim hiç. Tesadüf kılığında başlayanlar daha gerçekçi ve daha aşkın kalıbına uygun gelmiştir hep.  Birbirinin ruhundan cümlelerinden etkilenen iki insanın aşkı daha cazip gelmiştir  daima. Daha gerçekçi daha üstün. İnanarak sevmek görerek sevmekten daha üstündür çünkü. İnanarak, onun sevgisine, varlığına, cümlelerine, cümlelerin sonuna koyduğu üç noktalarda saklı kelimelere…


Pembe zarflı beyaz kâğıtları aşan üç noktaların ve üç nokta ile ucu sonsuza giden cümlelerin bile yetersiz kaldığı aşk mektupları yazmak istiyorum incir kahvesi gözlerine. "başının sıcaklığını özledim" diye başlamak istiyordum satırlara. Bir sabah, her sabah olduğu gibi yalnızlıkla değil de postacının kapı zilini çalışıyla uyanmak istiyorum, senden gelen bir mektupla. Cümlelerinin zihnimde her noktadan sonra yeni bir anıyı uyandırmasını diliyorum mesela. Sayfalarca mektup yazmanı beklemiyorum. Yâda sayfalarca bana sevgini anlat demiyorum. İncecik parmaklarından ismim yazılsın, bana mütevazı bir seni seviyorum yaz el yazınla... Çok olmasın birkaç cümle yeter. Yormana gerek yok parmaklarını, yorulmanı istemem. Birkaç cümle ve ufak bir seni seviyorum yeter.



El yazınla olsun mutlaka. El yazısı en değerli armağandır fikrimce. El yazısı insanın o anki ruh haini betimler, el yazısı kişiye verilen değeri niteler, klavyeden veya daktilodan yazılan kalıplaşmış ve puntosu tekdüze yazılardan daha değerlidir. İsmini daha özenle yazdığını belli eder mesela el yazısı. İsminin baş harfine kalp iması verir veya kendi isminin baş hafiyle bağdaştırır, klavyenin monoton ve tek düze suni aşk cümlelerinden daha gerçekçidir el yazısı. El yazınla yaz mutlaka tüm mektuplarını. Bir kaç cümle olsa yeter. Benim gibi sayfalarca yazmana gerek yok. Benimki şairlikte, yazarlıktan, fazla sevmekten yâda fazla gevezelikten…  Anılarımızdan bahset… İlk gülüşlerimizden, ilk sakarlıklarımızdan, sana kavuşmanın heyecanıyla sıcak kahveden büyük yudum aldığımda yüzümün nasıl olduğunu ve güldüğünü anlat, ilk bulusmamız gerçeklestiği vakit. biraz beni betimle, palavrada uydurabilirsin. Ellerinin kokusu mutlaka sinsin beyaz kâğıdın her santimetrekaresine. 



 Öyle bir yaz ki defalarca okuyacak kadar derin olsun cümlelerin. Aklıma mıhlansın, hiç çıkmasın. Hep güzel şeylerden bahset. Sakarlıklarımızdan, ilk buluşmamızdan, tanışmamızdan bahset. Cümlelerimi ilk okuduğun dakika içinden ne geçtiğini söyle. Ayrılıkların, eski aşkları, sil at bunları aklından, hatırlama. El yazına anlatma bunları. Sadece benden bahset el yazında. Kimseye yazma başka. Yazım hataları yap, bende bir edebiyat öğretmeni gibi onları fark ettiğimde gülümseme oluşsun yüzünde. Bazı sözcükleri tırnak içine al, palavra da olsa abartılı cümleler kur, sadece bana yaz. Kimi zaman saçmala, anılarını anlat, anılarımızı anlat fakat sadece bana yaz. İstersen hiçbir şey yazma, aklına bir şey gelmiyorsa ismini yaz, ufak bir kalp çiz kâğıdın sağ alt köşesine, istersen onu bile çizme ama sadece bana yaz.

12 yorum:

Ebru dedi ki...

Beni böyle seven birine her gün mektup yazardım sanırım :D

Selin dedi ki...

Mükemmelsin melankolik adam :) Sevdiğin kadın çok şanslı

Kübra dedi ki...

Hayranı olduğum insan geliyoooooorrrr tarihinide ver mutlaka. (Tuna lisesi) iPLE ÇEKİCEM O GÜNÜ!!!!

Sena_Yıldız_Birinci dedi ki...

Aşkı yasamakla kalmıyosun bizede yasatıyosun :)))

4EverAlone dedi ki...

Siz mükemmelsiniz bayım ve sevdiğiniz bayan olmak isterdim )) alone live notttt !!!

Anonim dedi ki...

Bir gün biri banada yazsa bunları :(

Dilara dedi ki...

Yorum yapmak için oldukça düşündüm :) sadece siz insanı aşka inandırırsınız diyorum.

Taze_Ask_Acısı_Blog dedi ki...

Senin hayranınım.16 yaşındayım. Cumartesi günü 13.00'da bostancı sahilinde olucam lütfen gel seni görmek istiyorum. telefon numaramı istiyosan mail olarak atabilirim. Lütfen gel seni çok merak ediyorum

Taze_Ask_Acısı_Blog dedi ki...

İsmim Begüm bu arada

Tugce dedi ki...

Edebiyatı sevmem. Kitap okumayı felanda sevmem ama sizin yazılarınız farklı insanı kendine çekiyor.

Gülcan_Zeynep dedi ki...

Harikasın melankolik adam

Betül dedi ki...

İlk reddedilişimde dünya başıma yıkılmıştı sanki. çok sevmiştim fakat olmamıştı. sizin blogunuzu gördüm nette dolaşırken. kanayan yarama mendil gibi oldunuz desem kaba bir tabir ile bilmiyorum öyleydi. ayrılığı iyileştirecek güç sizde var. bir kadının bir erkeğin yaralarını geçmişini silecek güç sizin cümlelerinizde. size teşekkür borçluyum sanırım. Tebrikler. Umarım mutlu olursuuz hayatta fakat biz mutsuzları da unutmayın :)

Bumerang - Yazarkafe
script>