24 Ağustos 2012 Cuma

AŞKIN EN GÜZEL İCADI: KAYBETMEK


Kaybettiği için yakınanlar oluyor. Aşka küfredenler, aşkı lanetleyenler. Sonra zamanla aşka inanmama klişesini çıkartıyor bu tipler ortaya. Aşka inanmıyorum ayaklarında yaşamaya çalışıyorlar hayatı. Oysa aşk susamak gibidir. Belki de kalbin suyu sevgidir ve aşk susamaktır. Sonuçta buda ihtiyaçtır. Fakat kaybetmekten o kadar dili yanar ki insanın bir noktadan sonra aşık olmamaya karar verir aslında canının acımasından korkar.

Kimi zaman birlikte mutlu günler geçirirsin bazen aylar bazen de yıllar geçirirsin. Fakat aşkın doğasındaki kural gereği ayrılık şarttır ve ayrılırsın. Aşkın mutluluktan ibaret olduğunu sanan insanlar kabilesine mensup biriysen eğer aşktan nefret edeceksindir ve âşık olmaktan korkacaksındır fakat aşk budur aslında. Sevmek, ellerini tutmak ve sonunda kaybetmektir. Sonuçta insan bir gün kaybetmek için sever. Onunla sürekli zaman geçirmeye çalışır çünkü bilinçaltında onu kaybetme korkusu yatar. Ve eninde sonunda kaybedecektir kaybetmek aşkın doğasının bir parçası. Sonuçta sen kaybedeceksin ve başka biri kazanacak. Tam kaybettiğin anda onunla ayrılığının ilk dakikalarında eğer "keşke hiç onunla karşılaşmasaydım" diyorsan o zaman en büyük hatayı yapıyorsun. En büyük kaybı o an yaşıyorsun. En büyük nankörlüğü o dakika yapıyorsun kendini. Ona da yapıyorsun ama en çok kendi hayatına ediyorsun bu ihaneti. O anda yaşanan tüm anılara yazık ediyorsun. Her şeye ona kendine…

Aşk yaşanacaktır. Çünkü imkânlı yâda imansız tek tarafı yâda karşılıklı aşk karşına çıkacaktır. Aşk bir ruha bürünüp bir bedenin içine girip karşına çıkacaktır. Canını acıtacaktır. Olgunlaştıracaktır seni. Aşk için ağlamalıdır insan. Kabus gibi günler geçirmelidir. Kaybetmelidir. Aşk kaybetmektir. Kaybetmek en güzel icadıdır aşkın. Fakat aşkı mutluluk olarak görenler var. Oysa aşk mutluluğun yanında akan hüzün ırmağından da nasibini almaktır. Tıpkı okyanusun soğuk sularında yaşayan balıkların zaman zaman sıcak su akıntılarında nasibini alması gibi... Yâda bir arının yavrusunu bırakıp ölmesi gibi. Aşk bitmelidir. Aşkında bir sonu olmalıdır. Ayrılıkta aşkın bir parçasıdır. Ayrılığı yok oluş değil de bir cümlenin sonuna gelen nokta gibi görmelidir aslında. Sonuçta her cümlenin ardından yeni bir cümle başlar hikaye sona ermedikçe. Ayrılmalıdır insan, çünkü aşk yeniden hayatına girecektir ufak bir moladan sonra. Yeniden bir ruh çizip kendine şekil verip bir bedene girecek ve yeniden seni hem mutlu edip hem üzmek hem hayatta bir daha yaşayamayacağın hisleri sana yaşatmak için karşına çıkacaktır.

Hiç yorum yok:

Bumerang - Yazarkafe
script>