10 Ağustos 2013 Cumartesi

AŞK NEDENSİZDİR

Aşkı bir seçim politikası olarak algılayan ve ulaşamayınca aşka inancını kaybeden adamı/kadını oynayarak kimi zaman kendi bile fark etmeyen bilinçaltında hayatının aşkını bekleyen ciddi sayıda bir insan topluluğu var. Şaşırmayı, olağanüstü birini bekliyor bu kesim hayatında. Her şeyden önce! Aşk en iyiyi bulmak değildir. İnsan en iyiyi bulmak adına yada en güzeli bulmak adına sevmez. Bu aşkı siyasete, yarışa dökmektir bu. Bir yarış ve kazanma zorunluluğunu yükler zaman içerisinde. Buna politikada eklenecektir zamanla. Sonuç aşk siyasete soyunan çelimsiz bir siyasetçi olup iki üç insan arasında değerini yitirecektir.

Aşkın siyaseti olmaz. Politikası olmaz. siyaset ve politikada kriterler önemlidir. Mantık aranır. Mantık çerçevesinde yorumlanır öneriler, fikirler, düşünceler, projeler çözümler, sorunlar... Aşkın ne bu kadar çeşitli yönü vardır ne de yorumlanabilecek hali. En başta aşkta mantık yoktur. Mantık aranamaz. Aslında sadece bu açıdan bile bakıldığında aşkın siyasetinin yapılamayacağı gerçeği çıkar insanın karşısına.


Aşk illa güzel olanı, yetenekli olanı, başarılı olanı sevmek değildir. İnsanoğlu zekilerin yaşatılıp aptalların öldürüldüğü bir coğrafyada yaşasaydı ya da dünyanın ilk kurulduğu dönemde sokaklarda garip yaratıklar olsaydı güçlü olanı sevmek başarılı olanı sevmek elbette mantıklı olurdu. Zaten bunun adı aşk olmaktan çıkar ihtiyaca dönüşür. Aşk ihtiyaçların karşılanması meselesi değildir. Ruhunu tamamlayacak, içindeki boşluğu dolduracak doğru insanı keşfetme, onun teninde hayat bulma mücadelesidir.


Aşkın siyaseti olmaz. Hoşgörünün, saygının belki sevginin bile olur da aşkın politikası siyaseti olamaz. Aşk anarşist bir yapıdır. Mantık sınırlarının dışında olan ne varsa aşkın içinde bulabilirsiniz. Çünkü aşk nedensizdir. Hırçındır, yırtıcıdır, engel tanımaz. Anarşi bir yapısı anarşinin sonsuzluğunda sınırlanmış kuralları söz konusudur.


Aşkı seçim politikası olarak algılamak, aşkı bir insanın temel ihtiyaçlarını karşılayacak birer yardımcı  aramaya dönüştürür. Bunu İnternete veya gazete ilan vererekte yapabilirsiniz. Nitekim evlilik programları yaş ve mal varlığının araba özellikleri gibi listelenip, profil fotoğraflarının araba galerisinde sergilenircesine boy gösterdiği evlilik siteleri... Burada ciddi anlamda bir aşkı  bulamaz insan. Aşk listeye bak, sende eksik olanı seç mantığı  ya da ihtiyaçları karşılama meselesi değildir. 


Zengin bir insanın teni size ne kadar huzur verebilir? Ya da herkesin peşinden koştuğu yakışıklı bir adam; göz bebeklerine baktığınızda içinizi  samimiyeti içinizi ısıtabilir mi? Başını onun tenine yasladığınız ve teninin dokusuna has kokuyu ciğerlerinize doldurduğunuzda bu koku size ne kadar tanıdık ne kadar samimi gelebilir? Bu ve bunun gibi soruları sormalı insan kendine illa aşık olma hevesi peşinde koşuyorsa. Seçim politikasına dönüşen,aşk adı altında ihtiyaç listesi gerçekleşen birliktelik iki kişiyi de mutsuz edecektir. Bir kişinin mutsuz olması iki kişinin mutsuz olmasından daha tercih edilebilir bir durumdur. İki kişinin mutsuzluğu sokağa her sabah adım atan iki asık surattan başka bir sonuç doğurmaz. Bunun yerine hayatının aşkını bulma hevesiyle her sabah sokağa adımını atan iki insanın görüntüsü daha masumdur.


Seçim politikasına dönüşüp, siyasete soyunan aşklar ve bunların beraberinde çorap söküğü gibi getirdiği birliktelikler, ilişkiler, evlilikler aşka olan inancında toplumda zayıflamasına neden olacaktır. Çünkü masallarda, klişe metinlerde, filmlerde, şarkılarda, bestelerde geçen hiçbir his kalpte, beyinde can bulmayacak birer söylentiden, hayalden ibaret kalacaktır.  Böylece aşk birer ütopya olarak değerlendirilecektir. sonucunda "aşka inanmam" cümleleri sokaklarda daha fazla yaygınlaşacaktır.

Aşkı bir siyaset, bir politika olarak algılamak çok yanlıştır. İnsan ihtiyaçlarını karşılayacak birini değil neden seviyorsun sorusuna cevap bulamadığı birini sevmelidir. Çünkü aşk nedensiz sevmektir. 



Bumerang - Yazarkafe
script>