31 Ağustos 2012 Cuma

HAYAT DEVAM EDİYOR


Arkasına dönüyor. Gitmek için yelteniyor. Kolundan tutuyorsunuz. Avuçlarınız kolunu kavrıyor fakat seri bir hareketle avuçlarınızdan sıyrılıyor ve yoluna devam ediyor. Sizi dinlemiyor. O an günlerdir gözlerinize uğramayan gözyaşı göz pınarlarında birikiyor. Damlamak için sıraya giriyor adeta. Kuytu bir köşe bekliyor. Yalnızlıkla burun buruna hissediyorsunuz o an kendinizi. Yalnızsınız. Hayatı bomboş hissediyorsunuz. Adımlarınızın ilerlemekte zorluk çektiği Kadıköy sokakları bomboş geliyor. Vapurdan inen insan kolonisi, griye çalan gökyüzünde uçan martılar... Hiçbir şeyi görmüyor gözünüz hayatta kendinizi yapa yalnız hissediyorsunuz.

Ağlıyorsunuz, gözyaşlarınız bulduğu ilk yalnızlıkta gözlerinizden firar ediyor. Sokakta gülen insanları samimi bulmuyorsunuz. Hayata küsmüşsünüz. Herkesin de küsmesini ister bir tavırla adımlarınızı atıyorsunuz caddede. Bakışlarınızda onun gözlerinin perde arkasındaki gülüşün hasreti tütüyor, onun dudaklarının iki kenarındaki ince kısa kıvrımlı pembeye çalan çizginin hasreti var. Omzunuzda bir eksiklik hissediyorsunuz. Bir boşluk. Bir üşüme hissi. Sanki size ait olan bir şey çalınış yok olmuş, ortadan kaybolmuş. Onun başının sıcaklığının eksikliği bir yük gibi biniyor omuzlarınıza.

Mevsim sonbahar. Aylardan ekim, rüzgâr esiyor. Rüzgâr estiğinde üzerinizdeki ceketi çıkartıp başka birinin omzuna emanet etmek geçiyor fakat yalnızsınız. Sol yanınızda derin bir yalnızlık var. Yutkunuyorsunuz. Boğazınızın düğümlendiğini hissediyorsunuz. Bir şeyler söylemek kendi kendinize bir şeyler mırıldanmak istiyorsunuz yâda bir şeyler söyleme ihtiyacı hissediyorsunuz kendinizde fakat boğazınız düğümleniyor. Dudaklarınız hareketsiz kalıyor. Adım atmak o an dünyanın en zor eylemi haline geliyor. Adımlarınızda bile bir yalnızlık var. Beşiktaş’ta denize karşı rastgele bir banka oturuyorsunuz. Bankın sol yanındaki yalnızlık hiç olmadığı kadar gözünüze batıyor sizi rahatsız ediyor. Yavaş yavaş sizi ürkütüyor kalkmak istiyorsunuz fakat gücünüz yok. Onun tebessümlerinden aldığınız gücün eksikliğini tadıyorsunuz o an.


Hayatın sona erdiğini düşünüyorsunuz. Her gece ertesi sabaha umutlarla uyanmak için uyuyorsunuz umutlarınızı tüketmiş kaybetmiş bir adam olarak. Hayatın sona erdiğini düşünüyorsunuz. Her şeyin anlamını yitirdiğini, artık rüzgârın esmesinin gereksiz olduğunu, güneşin doğmasının anlamsız olduğunu, nefes almanın sadece mecburiyetten olduğunu, adım atmanın gereksiz olduğunu düşünüyorsunuz. Ve herkesin de böyle davranmasını bekliyorsunuz. Fakat hayat devam ediyor diyor size sıkışan trafik, yağan yağmur, sonbahar mevsimi açan hazan gülleri, şehirlerarası otoyolun kenarında açan beyaz papatyalar, gülen insanlar... Hayat devam ediyor diyor şehir. Akan insan trafiği, kaldırımları aşındıran adımlar, çığlıklar içinde boğazın üzerinde dolaşan martılar... Ne kadar uzağa giderse gitsin ve ne kadar mutuz olursanız olun hayat devam ediyor.

Biri siz ağlarken kahkahalar içinde mutluluğun hazzını yaşıyor. Bir adam siz yalnızlığınızla kol kola vermiş yürürken sevdiği kadının kollarında huzur bulmak içine evinin yolunu tutuyor. Bir fahişenin mesai saati bitiyor ve sevdiği adamın yanına gidiyor. Bir kadın bir adamın elinden tutuyor "en çok korktuğum şey bir kadının terkedilmesidir" diye mırıldanıyor. Terk etme beni diyor çığlıklarla. Karşılığında elini sıkıyor adam. Geçici bir mutluluk bulutuna atıyor ikisi de adımını. Aynı hastanenin doğumhanesinde bir bebek gözlerini dünyaya açarken birkaç duvar ötesinde bir adam, bir kadın yoğun bakım ünitesinde hayatını kaybediyor. Son nefesini veriyor hayata gözlerini yumuyor, yalnız. Fakat hayat devam ediyor. Onun yerine yeni biri dünyaya açıyor gözlerini hayat devam ediyor. Bir adam terk edilse de; başka bir adam sevdiği kadınla aynı yatakta sarılarak uyumanın değerini hissediyor kalbinin derinliklerinde. Mutlulukla sarhoş oluyor iki ruhta. Ve belki birkaç sokak ötelerinde bir insan yalnızlıkla terbiye ediyor ruhunu. Hayat devam ediyor. Siz gülseniz de ağlasanız da hayat aynı ritimle devam ediyor. 


Hiç yorum yok:

Bumerang - Yazarkafe
script>